Rango Filminin C. W. Mills’in “İktidar Seçkinleri” Kavramı ve “Oligarşinin Tunç Yasası” Üzerinden İncelenmesi
C. Wright Mills’in 1956 tarihli İktidar Seçkinleri kitabında
ele alınan iktidar seçkinleri kavramı, iktidar, servet ve şöhret bileşenlerinin
gücünü kullanarak otoriteyi elinde tutan zümrelerin toplamını tarif eder. Bu
zümreler siyasi, ekonomik ve askeri alanlarda, yani hükümetin üst düzeylerinde
faaliyet gösterir. Mills’e göre bu üç elit içinden askeri elit topluluğu, diğer
topluluklar arasında şiddet tekeline sahipliğinden kaynaklanan bir üstünlüğe
sahiptir.
Filmdeki Dirt Kasabasının yönetim yapısını incelediğimizde otoriteyi
elinde tutan belediye başkanı kaplumbağa karakteri ile askeri alanda karşımıza
çıkan yılan Çıngıraklı Jake’i görüyoruz. Belediye başkanı suyu saklayıp kontrol
ederek halkın kendisine bağımlı hale gelmesini sağlar. Su kaynağı üzerindeki
kontrol gücü, belediye başkanının siyasal ve ekonomik gücünün kaynağıdır. Çıngıraklı
Jake karakteri halkı korkutmak yoluyla otoriteyi pekiştirmesi için konumlanmış
askeri bir figürdür. Öte yandan plansız bir şekilde kendini kasabada bulan
protagonistimiz Rango ise yine plansız bir şekilde kasabanın şerifi olur ve
süreç içerisinde bir yandan benliğini ararken bir yandan da bu yönetim yapısına
karşı başlangıçta pek bilinçli olmayan bir mücadele verir.
Bu esnada belediye başkanıyla bir işbirliği kuran Jake karakterinin kasabaya gelip Rango’nun gerçek kimliğini (ve aslında kimliksizliğini) ortaya çıkarmasından sonra hikâyenin kırılma noktası yaşanır, kahramanımız akıl hocası armadillonun da dediği gibi yolun karşısına geçer ve gerçekleri görür. Bu noktada başkanın kişisel menfaatleri için halkın refahını kıstığını anlayan Rango’nun liderliğinde kasabalı bir grup ve köstebekler ile koordine bir karşı hareket başlar.
Gelişen olaylar neticesinde Rango ve Beans’in su kasasına
atıldığı sahnede, başkan ile Çıngıraklı Jake arasında geçen konuşmada bu sefer
başkan, artık Jake’e ihtiyaç olmadığını ve yeni düzende silahşörlükten iş
adamlığına geçtiklerini ifade ederek Jake’i öldürmeye yeltenir. Başkanın bunu
yapmasının arkasındaki motivasyon, Beans ve Rango’dan kurtulup halk üzerindeki
otoritesini sağlayacağına olan eminliği doğrultusunda artık Jake’in iktidarda
yeri kalmadığını düşünmesi ve hatta gelecekte Jake’in kendisi için de bir
tehdit unsuru haline gelebileceği ihtimalidir. Çünkü Jake başkana hizmet
etmektense kendi faydasını gözeterek onunla işbirliği yapan bağımsız bir
figürdür (Jake’in başkanla işbirliği sebepleri suya erişim, statü gibi
avantajlara erişim imkânı olarak düşünülebilir) ve gerektiğinde çıkarı
doğrultusunda başkanın aleyhine hareket edebilir, ayrıca fiziksel güç ve şiddet
kapasitesinin başkanınkinden yüksek olması itibariyle de bir tehdit oluşturur.
Bu noktada seçkin zümrelerin de kendi aralarında da bir rekabet ilişkisi
olduğunu ve Mills’in savunduğu askeri seçkinler zümresinin üstünlüğü önermesinin
de bir tehdit ihtimaline yansıyarak somutlaştığını görüyoruz.
Bu konuşmayı takip eden sahnede Beans ve Rango’nun su
kasasından kurtuluşu, Jake ‘in de başkanın onu öldürme girişiminden kurtuluşunu
beraberinde getirir. Jake, Rango’yu selamlar ve başkanı hesaplaşmak için
götürür. Böylece seçkinlerin baskıcı iktidarı yıkılarak kasaba suya ve huzura kavuşmuş
olur. Jake’in saygısını kazanan Rango yeniden kasabanın şerifi olarak imajını
korumak ve huzuru sürdürmekle görevlendirilir.
Ek olarak burada verilen mesaj, bilincini ve gücünü
örgütleyebilen halkın azınlık grup olan seçkinlere karşı mücadelesinin
başarıyla ve adaletle sonuçlanabileceğidir.
Oligarşinin Tunç Yasası
Robert Michels tarafından 1911 yılında öne sürülen bu teori,
her türden yönetim şeklinin nihayetinde oligarşik bir yapıya evrilip kontrolün
azınlık bir seçkinler grubunun eline geçeceğini iddia eder. Teoriye göre,
demokratik yapılar büyüyüp karmaşıklaştıkça işleyiş takibi yapmak
güçleşecektir. Bu güçlük ve insanların çoğunlukla pasif kalma eğilimi izliyor
oluşu, lider gereksinimini şiddetlendirerek yetkenin seçkin azınlık gruba “teslimi”
ile sonuçlanacaktır.
Filmde halk, su kaynağının yapısını çözümlemektense
liderleri olan başkana suyu sağlaması konusunda güvenir. Suyun tahsisini
başkandan bekler. Bu pasiflikten faydalanan başkan, su kaynağının kontrolünü
ele geçirip halkın güvenini kötüye kullanır ve otoritesini güçlendirir, Jake’in
baskı aracı rolünün de katkılarıyla oligarşik bir yapı içinde kasabayı yönetir.
Halk, özellikle de Beans, zamanla suyun kontrol edildiğinden
veya en azından bir şeylerin ters gittiğinden şüphelense de kimse aksiyon
almaz, bunun yerine dışarıdan bir kurtarıcı beklerler. Bu noktada devreye Rango
girer. Her ne kadar başlangıçta sahte bir kahramanlık rolü üstlense de süreç
içerisinde gerçek bir lidere dönüşür ve kasabaya suyu getirip başkanın
iktidarını devirir.
Dikkat edilmesi gereken ise, bu olaydan sonra su halkın kontrolüne geçse dahi halkın lider arayışının sonlanmamış olması ve Rango’nun kasabanın şerifi konumunda otoriter bir figür olarak söz sahibi olmaya başlamasıdır. Bu yetki sebebiyle Rango, tıpkı belediye başkanı gibi oligarşik bir yönetsel yapıya sebebiyet verme potansiyeline sahiptir.
Sonuç
Rango filmi, belediye başkanı ve Jake’in otoritesinin şiddet
ve ideolojik manipülasyonla sürdürülen baskıcı bir düzen oluşturduğunu
vurgulayarak halkın pasifliğini ve elitler tarafından gerçekleştirilen
adaletsiz yönetim biçimini gösterir. Filmin sonunda iktidar değişse de halkın
belirsizlik ve kargaşa ortamlarından kaçınıp uyum sağlama eğiliminin
değişmemesi, güvenlik arayışı gibi nedenlerle pasif tutumundan sıyrılamayıp
hâlâ bir lider ihtiyacı içinde olması, oligarşik yapının daimiliğini ve
tekrarlayan güç ilişkisi kalıplarını ortaya koyarak Mills’in ve Michels’in
teorilerini doğrulayan bir olay örgüsüne sahiptir.
Işık Tokur