29 Kasım 2024 Cuma

08. Hafta: Tüketim Toplumu ve İktisat Sosyolojisi

8. Hafta: Tüketim Toplumu ve İktisat Sosyolojisi

Modern toplumlar, üretimden çok tüketimin merkezde olduğu bir yapıya evrilmiştir. Fransız sosyolog Jean Baudrillard’ın "tüketim toplumu" kavramıyla tanımladığı bu dönemde, bireylerin kimliklerini ve toplumsal statülerini tüketim alışkanlıkları aracılığıyla ifade ettikleri görülür. Ancak tüketim, sadece bireysel bir tercih değil, aynı zamanda sosyal bağlamda şekillenen bir olgudur. Bu noktada iktisat sosyolojisi, tüketimi sosyal ilişkiler, kültürel normlar ve ekonomik yapılarla birlikte inceleyerek derin bir analiz sunar.

Tüketim toplumu, ihtiyaçlardan ziyade arzuların yönlendirdiği bir sistemdir. Reklamlar, popüler kültür ve markalar, bireylerin neyi, nasıl ve neden tüketeceğini belirler. Örneğin, bir telefonun işlevinden çok marka değeri, tüketim kararlarında etkili olabilir. İktisat sosyolojisi bu durumun ardındaki sosyal dinamikleri anlamaya çalışır. Bireyler yalnızca mal ve hizmet tüketmez; aynı zamanda semboller ve anlamlar da tüketir.

Zygmunt Bauman, tüketim toplumunun bireyleri sürekli bir tatminsizlik içinde bırakarak daha fazla tüketmeye yönlendirdiğini vurgular. Bu durum, yalnızca ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda sosyal bir dönüşümdür. Tüketim, bireylerin kimlik inşasında önemli bir araç haline gelmiştir.

İktisat sosyolojisi, tüketimin bireyler arası eşitsizlikleri nasıl yeniden ürettiğini de sorgular. Lüks tüketim, statü sembolü olarak toplumsal sınıflar arasındaki ayrımları pekiştirirken, düşük gelirli gruplar için temel ihtiyaçlara erişim zorlaşabilir. Bu perspektif, tüketim alışkanlıklarının ekonomik sistemin ötesinde toplumsal yapıyı nasıl etkilediğini anlamamıza olanak tanır.

Okuma Önerisi:

Torlak, Ö. (2022). İnsan Sonrası Kurguda Tüketim Olgusunun Önemi ve Tüketime Bakışı Cesur Yeni Dünya Romanı Üzerinden Okumak. Journal of Economy Culture and Society(65), 429-449. https://doi.org/10.26650/JECS2021-854216

İleri Okuma Önerisi:

“Heveslerin ve Modaların İşlenmesi: Kültür Endüstrisi Sistemleri Üzerine Bir Organizasyon Seti Analizi”, Yaz. Paul M. Hirsch, İktisadi Hayatın Sosyolojisi, Ed. Mark Granovetter ve Richard Swedberg, s. 560-580, İstanbul: Alfa Yayınları.

Film/Belgesel Önerisi: The Congress, Yön. Ari Folman, 2013.

22 Kasım 2024 Cuma

07. Hafta: Sosyal Sermaye ve İktisat Sosyolojisi

7. Hafta: Sosyal Sermaye ve İktisat Sosyolojisi

Sosyal sermaye, bireylerin ve toplulukların, sosyal ilişkiler aracılığıyla elde ettikleri kaynakları ifade eden bir kavramdır. İktisat sosyolojisi ise ekonomik olguları sosyal bağlam içinde inceleyerek, piyasaların yalnızca maddi değişimlerden ibaret olmadığını savunur. Bu iki alan bir araya geldiğinde, ekonomi ile toplum arasındaki bağları daha iyi anlamak mümkün hale gelir.

Sosyal sermaye, güven, iş birliği ve ağlara dayalıdır. Pierre Bourdieu ve James Coleman gibi düşünürler, sosyal sermayenin bireylerin ve grupların ekonomik fırsatlara erişimini nasıl şekillendirdiğini açıklamıştır. Örneğin, bir kişinin sahip olduğu sosyal ağlar, iş bulma süreçlerinde belirleyici olabilir. Benzer şekilde, bir toplumdaki güven düzeyi, ekonomik işlemlerin maliyetlerini azaltarak piyasaların daha etkin çalışmasını sağlayabilir.

İktisat sosyolojisi, sosyal sermayeyi ekonomik analizlerin merkezine yerleştirir. Sosyal bağların ekonomik davranışları nasıl şekillendirdiğini sorgular. Örneğin, Mark Granovetter’in "zayıf bağların gücü" tezi, bireylerin zayıf sosyal bağlar aracılığıyla daha geniş bilgi kaynaklarına erişebildiğini gösterir. Bu, iş bulmadan yatırım kararlarına kadar geniş bir yelpazede etkili olabilir.

Sosyal sermaye, sadece bireylerin değil, toplumların ekonomik gelişiminde de kritik bir rol oynar. Daha yüksek sosyal sermaye, daha güçlü bir toplumsal dayanışma ve daha sürdürülebilir ekonomik kalkınma anlamına gelebilir. İktisat sosyolojisi perspektifiyle, ekonominin toplumsal boyutlarını anlamak ve analiz etmek, daha adil ve etkili ekonomik politikalar geliştirmek için güçlü bir araçtır.

Okuma Önerisi:

Baştürk, Ş. (2018). Sermaye Savaşları: Türkiye’de Gençlerin İşgücü Piyasası Avantajlarına Erişme Kanalları ve Sosyal Ağlar. Journal of Economy Culture and Society, (58), 17-44. Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/jecs/issue/40856/431955

İleri Okuma Önerisi:

“Sermaye Biçimleri”, Yaz. Pierre Bourdieu, İktisadi Hayatın Sosyolojisi, Ed. Mark Granovetter ve Richard Swedberg, s. 172-192, İstanbul: Alfa Yayınları.

Film/Belgesel Önerisi: Rango, Gora Verbinski, 2011.

3 Kasım 2024 Pazar

İktisadi Hayatın Sosyolojisi (Mark Granovetter ve Richard Swedberg)

İktisadi Hayatın Sosyolojisi, iktisadi eylemlerin sosyal bağlamla nasıl iç içe geçtiğini ve iktisadi süreçlerin toplumsal yapılarla nasıl şekillendiğini anlamaya yönelik derinlemesine bir keşif sunuyor. Mark Granovetter ve Richard Swedberg'in derlediği bu eser, iktisat ve sosyoloji disiplinlerini harmanlayarak, bireylerin ve kurumların iktisadi kararlarını belirleyen sosyal ağları, normları ve tarihsel bağlamları inceliyor. Kitap, Granovetter’in Gömülülük Teorisi ve sosyal ağlar üzerine çığır açıcı fikirleriyle, iktisadi davranışların bireysel değil, toplumsal dinamiklerle nasıl biçimlendiğini gözler önüne seriyor. Ayrıca Pierre Bourdieu, Karl Polanyi ve Viviana Zelizer gibi iktisat sosyolojisinin literatürünü oluşturan pek çok ismin makalelerini içeriyor. 

“Bu derleme, kapsamlı ve sağlam bir araştırmaya dayanan materyalleri bir araya getirerek, iktisadi kurumlar ve bunların işleyişi üzerine analizimizi zenginleştirmede faydalı olabilir.”
–Kenneth Arrow

“İktisadi gerçekliğe dair rekabet eden algılarımız, bu kitapta geniş kapsamın keskin analizlerle, uzun vadeli perspektifin ince zamanlamalarla yer değiştirdiği bir düzenlemeye kavuşuyor. Uzmanlar bile bu sayfalarda beklenmedik hazineler bulacaktır.”
–Harrison C. White

06. Hafta: Girişimcilik ve İktisat Sosyolojisi

İktisat sosyolojisi perspektifinden girişimcilik, yalnızca bireysel risk alma ve kâr elde etme motivasyonlarına indirgenemez; aynı zamanda toplumsal bağlam, sosyal ilişkiler ve kültürel normlar tarafından şekillenen bir süreçtir. Girişimcilerin yenilikçi fikirler geliştirmesi ve bu fikirleri piyasaya sunması, toplumsal yapılar ve sosyal ağlar içinde gerçekleşir. Bu bağlamda, girişimciliği iktisadi ve toplumsal ilişkilerden bağımsız ele almak eksik bir analiz sunacaktır.

Mark Granovetter’in “zayıf bağlar” teorisi, girişimcilerin sosyal ağlardan nasıl yararlandığını açıklayan önemli bir yaklaşımdır. Zayıf bağlar, bireylere farklı bilgi kaynaklarına erişim sağlayarak girişimcilerin yeni fırsatlar keşfetmesine olanak tanır. Ayrıca, iktisat sosyolojisi girişimcilik sürecinde toplumsal normların ve kültürel değerlerin rolünü de vurgular. Örneğin, toplumda girişimciliğe verilen değer ve destek, bireylerin risk alma eğilimini doğrudan etkiler.

Girişimcilik, aynı zamanda sosyal sermaye aracılığıyla desteklenen bir etkinliktir; aile, arkadaş ve iş çevreleri, girişimcilik süreçlerini hem maddi hem de manevi olarak destekler. İktisat sosyolojisi perspektifinden, girişimcilerin sadece bireysel aktörler değil, toplumsal bağlarla çevrili kişiler olarak değerlendirilmesi, girişimciliğin toplumsal bağlamdaki etkilerini anlamak adına bütüncül bir bakış açısı sunar.

6. Hafta Ders Programı ve kaynakları şu şekildedir:

Şentürk, M. & Mengü, E. (2020). Sosyolojik Açıdan Sosyal Girişimcilik. Journal of Economy Culture and Society, (61), 355-369. DOI: 10.26650/JECS2019-0057

İleri Okuma Önerisi:

“İçeriden Dışarıya: Silikon Vadisi ve Route 128’de Bölgesel Ağlar ve Endüstriyel Adaptasyon”, Yaz. AnnaLee Saxenian, İktisadi Hayatın Sosyolojisi, Ed. Mark Granovetter ve Richard Swedberg, s. 585-608, İstanbul: Alfa Yayınları.

Film/Belgesel Önerisi: Sosyal Ağ, David Fincher, 2010.

1 Kasım 2024 Cuma

05. Hafta: Enformel Ekonomi ve İktisat Sosyolojisi

Enformel ekonomi, resmi düzenlemelere tabi olmayan, kayıt dışı veya denetimsiz iktisadi faaliyetleri kapsar ve çoğu toplumda önemli bir rol oynar. İktisat sosyolojisi perspektifinden enformel ekonomi, yalnızca ekonomik ihtiyaçlara verilen bireysel tepkilerle açıklanamaz; bu faaliyetler, aynı zamanda toplumsal bağlar, kültürel normlar ve yerleşik kurallar çerçevesinde şekillenir. Enformel ekonomide faaliyet gösteren bireyler ve gruplar, toplumsal bağlar ve karşılıklı güven ilişkileri aracılığıyla varlıklarını sürdürür.

Mark Granovetter’in “gömülülük” kavramı, enformel ekonominin toplumsal bağlamda nasıl işlediğini anlamak için önemlidir. Enformel sektörde çalışanlar, müşteriler ve tedarikçilerle uzun vadeli güven ilişkileri kurarak, formel ekonomide sağlanamayan destek mekanizmalarına erişir. Ayrıca, enformel ekonomi genellikle toplumsal dayanışma ve yardım ağları içinde gelişir; aile, akraba ve komşuluk ilişkileri bu ekonomiyi destekleyen unsurlar arasında yer alır.

İktisat sosyolojisi, enformel ekonomiyi yalnızca devletin vergi kaybı ya da denetim dışı alanlar olarak görmekten ziyade, toplumsal ilişkilerle şekillenen ve toplumun ihtiyaçlarına yanıt veren bir yapı olarak ele alır. Bu perspektif, enformel ekonominin toplumsal yapıyı nasıl desteklediğini ve güçlendirdiğini anlamamıza olanak tanır.

5. Hafta Ders Programı ve kaynakları şu şekildedir:

Akyurt, M. A. (2020). Sosyo-Ekonomik Değişmeyle Başa Çıkmak: Küçük Esnafın Taktikleri. Journal of Economy Culture and Society, Özel Sayı, 291-314. Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/jecs/issue/56760/793607

İleri Okuma Önerisi:

“İş Dünyasında Sözleşme Dışı İlişkiler: Bir Ön Çalışma”, Yaz. Stewart Macaulay, İktisadi Hayatın Sosyolojisi, Ed. Mark Granovetter ve Richard Swedberg, s. 347-367, İstanbul: Alfa Yayınları.

Film/Belgesel Önerisi: Kefernahum, Yön. Nadine Labaki, 2019.